الَّذِينَ يَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا وَهُمْ بِالْآخِرَةِ هُمْ كَافِرُونَ
Süleyman Ateş
Onlar ki Allah'ın yoluna engel olurlar ve onu eğriltmek isterler ve onlar, (evet) onlar, ahireti de tanımazlar.
Alİ Bulaç
Bunlar Allah'ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır. Onlar, ahireti tanımayanlardır.
Diyanet İşleri
Bunlar Allah'ın yolundan alıkorlar ve o yolu eğriltmeğe çalışırlar; işte onlar ahireti inkar edenlerdir.
Abdulbakî Gölpınarlı
Onlar, halkı Allah yolundan menederler ve o yoldan saptırmak isterler, onlar ahiret inkar edenlerin ta kendileridir.
Öztürk
O zalimler ki, Allah'ın yolundan alıkoyar, o yolu yamultmak isterler. Onlar, âhireti de inkâr ederler.
Çeviriyazı
elleẕîne yeṣuddûne `an sebîli-llâhi veyebgûnehâ `ivecâ. vehüm bil'âḫirati hüm kâfirûn.
Diyanet Vakfı
Onlar, (insanları) Allah'ın yolundan alıkoyan ve onu eğri göstermek isteyenlerdir. Ahireti inkar edenler de onlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır
Onlar ki, Allah yolundan döndürmeye çalışırlar ve o yolu eğri büğrü yapmak isterler. Üstelik onlar, evet onlar ahirete de inanmazlar.
Suat Yıldırım
O zalimler ki insanları Allah yolundan çevirirler ve onu eğri göstermek isterler. Âhireti de inkâr ederler.
Edip Yüksel
Onlar ki ALLAH'ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler. Onlar ahireti de inkar ederler.