وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوْمِهِ إِنِّي لَكُمْ نَذِيرٌ مُبِينٌ
Süleyman Ateş
Andolsun biz Nuh'u da kavmine gönderdik: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
Alİ Bulaç
Andolsun, Biz Nuh'u kavmine gönderdik. (Onlara:) "Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıp-korkutucuyum."
Diyanet İşleri
And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gönderdik; "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım; Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; doğrusu ben hakkınızda can yakıcı bir günün azabından korkuyorum" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı
Andolsun ki biz Nuh'u, kavmine gönderdik de şüphe yok ki dedi, ben, size apaçık bir korkutucuyum.
Öztürk
Yemin olsun biz, Nûh'u da toplumuna resul olarak göndermiştik. "Ben sizin için açık bir uyarıcıyım."
Çeviriyazı
veleḳad erselnâ nûḥan ilâ ḳavmih. innî leküm neẕîrum mübîn.
Diyanet Vakfı
Andolsun, biz Nuh'u kavmine elçi gönderdik. Onlara: "Ben (dedi), sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Elmalılı Hamdi Yazır
Andolsun ki, vaktiyle Nuh'u da kavmine gönderdik, O, onlara şöyle dedi: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
Suat Yıldırım
Gerçekten Biz vaktiyle, Nuh'u kendi halkına gönderdik, şunu ilan etsin diye:“Bilesiniz ki ben sizi açıkça uyarmaya geldim. Sakın Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu, bu gidişle, ben sizin canınızı yakacak, gayet acı bir günün azabına uğramanızdan endişe ederim.” [7,59-64] {KM, Tekvin 6,5; 8,15}
Edip Yüksel
Nuh'u halkına gönderdik: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım,"
: