قَالُوا لَقَدْ عَلِمْتَ مَا لَنَا فِي بَنَاتِكَ مِنْ حَقٍّ وَإِنَّكَ لَتَعْلَمُ مَا نُرِيدُ
Süleyman Ateş
Dediler ki: "Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını bilmişsindir. Ve sen bizim ne isteğimizi de pekala bilirsin!"
Alİ Bulaç
Dediler ki: "Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istediğimizi gerçekte sen biliyorsun."
Diyanet İşleri
"And olsun ki, senin kızlarınla bir işimiz olmadığını biliyorsun; doğrusu, ne istediğimizin farkındasın" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Andolsun ki dediler, sen de bilirsin, kızlarında hiç gözümüz yok, sen bizim ne istediğimizi bilirsin.
Öztürk
Dediler ki: "Senin kızlarında hakkımız olmadığını çok iyi biliyorsun. Ne istediğimizi de çok iyi biliyorsun."
Çeviriyazı
ḳâlû leḳad `alimte mâ lenâ fî benâtike min ḥaḳḳ. veinneke leta`lemü mâ nürîd.
Diyanet Vakfı
Dediler ki: Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Ve sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin.
Elmalılı Hamdi Yazır
Onlar: "Sen de bilirsin ki, bizim senin kızlarınla bir ilgimiz yoktur. Sen bizim ne istediğimizi gayet iyi biliyorsun." dediler.
Suat Yıldırım
Şöyle dediler: “Sen de pek iyi bilirsin ki senin kızlarında hakkımız ve onlarla hiç bir alâkamız yoktur, onlarda gözümüz yoktur, ama sen bizim ne istediğimizi pekâla biliyorsun!”
Edip Yüksel
"Bilirsin ki senin kızlarına bizim bir ihtiyacımız yok. Sen bizim ne istediğimizi iyi bilirsin," dediler.