قَالَ مَا خَطْبُكُنَّ إِذْ رَاوَدْتُنَّ يُوسُفَ عَنْ نَفْسِهِ ۚ قُلْنَ حَاشَ لِلَّهِ مَا عَلِمْنَا عَلَيْهِ مِنْ سُوءٍ ۚ قَالَتِ امْرَأَتُ الْعَزِيزِ الْآنَ حَصْحَصَ الْحَقُّ أَنَا رَاوَدْتُهُ عَنْ نَفْسِهِ وَإِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ
Süleyman Ateş
(Kral, kadınlara): "Yusuf'un nefsinden murad almak istediğiniz zaman durumunuz neydi?" dedi. Dediler ki: "Haşa, Allah için (doğru söylemek lazım), biz onda hiçbir kötülük görmedik!" Aziz'in karısı da: "İşte şimdi hak yerini buldu, ben onun nefsinden murad almak istemiştim. O tamamen doğrulardandır!" dedi.
Alİ Bulaç
(Hükümdar topladığı o kadınlara:) "Yusuf'un nefsinden murad almak istediğinizde sizin durumunuz neydi?" dedi. Onlar: "Allah için, haşa" dediler. "Biz ondan hiçbir kötülük görmedik." Aziz (Vezir)in de karısı dedi ki: "İşte şu anda gerçek orta yere çıktı; onun nefsinden ben murad almak istemiştim. O ise gerçekten doğruyu söyleyenlerdendir."
Diyanet İşleri
Hükümdar kadınlara: "Yusuf'un olmak istediğiniz zaman durumunuz neydi?" dedi. Kadınlar, "Haşa! Onun bir fenalığını görmedik" dediler. Vezirin karısı: "Şimdi gerçek ortaya çıktı; onun olmak isteyen bendim; doğrusu Yusuf doğrulardandır" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı
Padişah, o kadınlara, Yusuf'tan murat almak istediğiniz zaman ne haldeydiniz dedi. Allah için dediler, onun bir kötülüğünü görmedik, bilmedik. Azizin karısı da şimdi işte dedi, hak çıktı meydana, ondan murat almak isteyen bendim ancak ve o, hiç şüphe yok ki gerçeklerdendi.
Öztürk
Kral dedi: "Yûsuf'un nefsinden murat almak istediğinizde, derdiniz ne idi?" Dediler ki: "Allah şahit, biz onun hiçbir kötülüğünü bilmiyoruz." Aziz'in karısı dedi ki: "İşte şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben onunla gönül eğlendirmek istemiştim. O, özü-sözü doğru insanlardandı."
Çeviriyazı
ḳâle mâ ḫaṭbükünne iẕ râvettünne yûsüfe `an nefsih. ḳulne ḥâşe lillâhi mâ `alimnâ `aleyhi min sû'. ḳâleti-mraetü-l`azîzi-l'âne ḥaṣḥaṣa-lḥaḳḳ. ene râvettühû `an nefsihî veinnehû lemine-ṣṣâdiḳîn.
Diyanet Vakfı
(Kral kadınlara) dedi ki: Yusufun nefsinden murat almak istediğiniz zaman durumunuz neydi? Kadınlar, Haşa! Allah için, biz ondan hiçbir kötülük görmedik, dediler. Azizin karısı da dedi ki: "Şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben onun nefsinden murat almak istemiştim. Şüphesiz ki o doğru söyleyenlerdendir."
Elmalılı Hamdi Yazır
Hükümdar, o kadınlara "Derdiniz neydi ki, o vakit Yusuf'un nefsinden murad almaya kalktınız?" dedi. Onlar "Hâşâ, Allah için, biz onun aleyhinde hiçbir fenalık bilmiyoruz" dediler. Aziz'in, karısı da: "Şimdi hak ve hakikat olduğu gibi ortaya çıktı. Aslında onun nefsinden ben murad almak istedim. O ise şeksiz şüphesiz doğrulardandır" dedi.
Suat Yıldırım
Hükümdar o kadınları toplayıp: “Ne idi sizin Yusuf'la dâvanız?” Siz Yusuf’u elde etmeye çalıştığınızda durum ne idi, Yusuf nasıl davrandı?” diye sordu. Onlar da: “Hâşa! Allah için söylemek gerekirse, onun yaptığı hiç bir kötülük bilmiş, görmüş değiliz.” dediler.İşte o sırada vezirin eşi: “Şimdi gerçek meydana çıktı. Ondan kâm almak isteyen bendim. O ise tam sadık ve dürüst insanlardandır.” diye itiraf etti.
Edip Yüksel
(Kral kadınlara:) "Yusuf'u baştan çıkarmak isterken durumunuz neydi?" Kadınlar, "ALLAH korusun; biz ondan bir kötülük görmedik!," dediler. Bunun üzerine, valinin karısı şöyle dedi: "Gerçek artık ortaya çıktı. Onu ben yoldan çıkarmaya çalışmıştım. O doğru konuşuyor."