وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ أَسْتَخْلِصْهُ لِنَفْسِي ۖ فَلَمَّا كَلَّمَهُ قَالَ إِنَّكَ الْيَوْمَ لَدَيْنَا مَكِينٌ أَمِينٌ
Süleyman Ateş
Kral: "Onu bana getirin, dedi, onu kendime özel (dost) yapayım!" Kendisiyle konuş(up ondaki olgunluğu gör)ünce (Yusuf'a): "Sen, dedi, artık bugün yanımızda mevki sahibi, güvenilir(bir kimse)sin.
Alİ Bulaç
Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin, onu kendime bağlı kılayım." Onunla konuştuğunda da (şöyle) dedi: "Sen bugün bizim yanımızda (artık) önemli bir yer sahibisin, güvenilir (bir danışman-yönetici)sin."
Diyanet İşleri
Hükümdar: "Onu bana getirin, yanıma alayım" dedi. Onunla konuşunca: "Bugün senin yanımızda önemli bir yerin ve güvenilir bir durumun vardır." dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı
Padişah, onu tapıma getirin de dedi, kendime öz yakınım edineyim onu. Yusuf'la konuşunca da gerçekten de dedi, bugün sen büyük bir mevki sahibisin, emin bir adamsın.
Öztürk
Kral dedi ki: "Onu bana getirin, kendime özel dost edineyim." Yusuf'la konuşunca da şöyle dedi: "Artık bugün yanımızda mevkii olan, güvenilir bir dostsun."
Çeviriyazı
veḳâle-lmelikü-'tûnî bihî estaḫliṣhü linefsî. felemmâ kellemehû ḳâle inneke-lyevme ledeynâ mekînün emîn.
Diyanet Vakfı
Kral dedi ki: Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim. Onunla konuşunca: Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin, dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır
Hükümdar dedi ki: "Onu bana getirin, kendime tahsis edeyim." Sonra onunla konuşunca da: "Sen bugün yanımızda gerçekten büyük bir mevki sahibisin, güvenilir birisin" dedi.
Suat Yıldırım
Hükümdâr: “Onu yanıma getirin, özel danışman edineyim.” dedi. Onunla konuştuktan sonra da: “Sen artık bundan böyle, nezdimizde yüksek bir makam sahibi, tam itimad edilen bir müsteşarsın.” dedi.
Edip Yüksel
Kral dedi ki: "Getirin onu, yanımda çalışması için onu atayayım" Kendisiyle konuşup görüşünce, "Sen artık bugün yanımızda önemli bir makamı olan güvenilir birisin," dedi.
: