وَجَاءَ إِخْوَةُ يُوسُفَ فَدَخَلُوا عَلَيْهِ فَعَرَفَهُمْ وَهُمْ لَهُ مُنْكِرُونَ
Süleyman Ateş
Yusuf'un kardeşleri geldiler, onun yanına girdiler, o onları tanıdı; fakat onlar onu tanımıyorlardı.
Alİ Bulaç
(Kuraklık başlayınca) Yusuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler, onu tanımadıkları halde kendisi onları hemen tanıdı.
Diyanet İşleri
Yusuf'un kardeşleri gelip yanına girdiler. Kendisini tanımadıkları halde o onları tanıdı.
Abdulbakî Gölpınarlı
Yusuf'un kardeşleri gelip huzuruna girdiler; Yusuf, onları tanıdı, fakat onlar, Yusuf'u tanıyamadılar.
Öztürk
Nihayet Yûsuf'un kardeşleri çıkageldiler; Yûsuf'un yanına girdiler, o onları tanıdı. Ama onlar onu tanıyamıyorlardı.
Çeviriyazı
vecâe iḫvetü yûsüfe fedeḫalû `aleyhi fe`arafehüm vehüm lehû münkirûn.
Diyanet Vakfı
Yusufun kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler, (Yusuf) onları tanıdı, onlar onu tanımıyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır
(Bir gün) Yusuf'un kardeşleri çıkageldiler ve onun yanına girdiler. O, onları görür görmez tanıdı, oysa onlar onu tanıyamamışlardı.
Suat Yıldırım
Gün geldi, Yusuf'un kardeşleri Mısır’a gelip onun huzuruna çıktılar. O onları tanıdı, ama öbürleri onu tanıyamadılar.
Edip Yüksel
Yusuf'un kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler. (Yusuf) onları tanıdı; ancak onlar onu tanımadı.