قَالَ لَنْ أُرْسِلَهُ مَعَكُمْ حَتَّىٰ تُؤْتُونِ مَوْثِقًا مِنَ اللَّهِ لَتَأْتُنَّنِي بِهِ إِلَّا أَنْ يُحَاطَ بِكُمْ ۖ فَلَمَّا آتَوْهُ مَوْثِقَهُمْ قَالَ اللَّهُ عَلَىٰ مَا نَقُولُ وَكِيلٌ
Süleyman Ateş
(Ya'kub): "Hepiniz kuşatılıp engellenmedikçe siz, onu bana getireceğinize dair Allah adına bana sağlam söz vermeden onu asla sizinle göndermem!" dedi. Ne zaman ki, sözlerini verdiler, (Ya'kub): "Söylediğimize Allah, vekildir!" dedi.
Alİ Bulaç
"Bana etrafınızın çepeçevre kuşatılması dışında, onu ne olursa olsun mutlaka bana getireceğinize dair Allah adına kesin bir söz verinceye kadar, onu sizinle asla gönderemem." dedi. Böylelikle ona kesin bir söz verince dedi ki: "Allah, söylediklerimize vekildir."
Diyanet İşleri
Babaları: "Hepiniz helak olmadıkça onu bana geri getireceğinize dair Allah'a karşı sağlam bir söz vermezseniz, sizinle göndermeyeceğim" dedi. Söz verdiklerinde: "Sözümüze Allah vekildir" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı
Etrafınız kuşatılmadıkça dedi, onu mutlaka geri getireceğinize dair Allah adına bir söz vermezseniz sizinle imkanı yok göndermem onu. Onlar, söz verince de bu dediklerimize Allah tanık olsun dedi.
Öztürk
Yakub dedi: "Hepinizin çepeçevre kuşatılması müstesna, onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah'tan bir garanti vermedikçe, onu sizinle asla göndermem." Kardeşler ona garanti verince şöyle dedi: "Şu söylediğinize Allah Vekîl'dir."
Çeviriyazı
ḳâle len ürsilehû me`aküm ḥattâ tü'tûni mevŝiḳam mine-llâhi lete'tünnenî bihî illâ ey yüḥâṭa biküm. felemmâ âtevhü mevŝiḳahüm ḳâle-llâhü `alâ mâ neḳûlü vekîl.
Diyanet Vakfı
(Ya'kub) dedi ki: Kuşatılmanız (ve çaresiz kalma durumunuz) hariç, onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah adına bana sağlam bir söz vermediğiniz takdirde onu sizinle beraber göndermem!" Ona (istediği şekilde) teminatlarını verdiklerinde dedi ki: Söylediklerimize Allah şahittir.
Elmalılı Hamdi Yazır
Babaları dedi ki: "Hepiniz çaresiz kalmadıkça onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah'dan bir yemin vermedikçe, onu, kesinlikle sizinle göndermem". Onlar da Allah'a and içerek babalarına söz verince, babaları dedi ki: "Bu söylediklerinize Allah vekildir".
Suat Yıldırım
Yâkub şöyle cevap verdi: “Siz kendiniz helâk olmadıkça, onu bana getireceğinize dair Allah'ın huzurunda sağlam bir söz vermeden, ben asla onu sizinle göndermem!” Onlar kendisine kesin söz verince de dedi ki: “Allah Teâlâ da bu söylediklerimize şahittir, gözeticidir.”
Edip Yüksel
"Hepiniz kuşatılıp engellenmedikçe onu bana getireceğinize dair bana, ALLAH adına sağlam bir söz vermezseniz, onu sizinle beraber göndermem. Onlar ona söz verince, "Söylediklerimize ALLAH tanıktır," dedi.
: