وَقُرْآنًا فَرَقْنَاهُ لِتَقْرَأَهُ عَلَى النَّاسِ عَلَىٰ مُكْثٍ وَنَزَّلْنَاهُ تَنْزِيلًا
Süleyman Ateş
Onu, insanlara ağır ağır okuman için, okuma parçalarına ayırdık ve onu azar azar indirdik.
Alİ Bulaç
Onu bir Kur'an olarak, insanlara dura dura okuman için (bölüm bölüm) ayırdık ve onu safha safha bir indirme ile indirdik.
Diyanet İşleri
Kuran'ı, insanlara ağır ağır okuman için, bölüm bölüm indirdik ve onu gerektikçe indirdik.
Abdulbakî Gölpınarlı
Bir Kur'an'dır ki onu insanlara duradura, yavaşyavaş okuman için ayetayet, suresure ayırdık ve onu azarazar indirdik.
Öztürk
Onu, okunacak şeyleri toplayan bir kitap/ bir Kur'an olarak, insanlara dura dura okuyasın diye kısımlara ayırıp ağır ağır indirdik.
Çeviriyazı
veḳur'ânen feraḳnâhü litaḳraehû `ale-nnâsi `alâ mükŝiv venezzelnâhü tenzîlâ.
Diyanet Vakfı
Biz onu, Kur'an olarak, insanlara dura dura okuyasın diye (ayet ayet, sure sure) ayırdık; ve onu peyderpey indirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır
Sana Kur'ân'ı verdik ve onu insanlara sindire sindire okuyasın diye (kısımlara) ayırdık ve biz onu yavaş yavaş indirdik.
Suat Yıldırım
Hem o vahyi, insanların zihinlerine sindire sindire okuman içinzaman zaman gelen Kur'ân dersleri halinde indirdik [16,101-102; 25,32]
Edip Yüksel
Uzun bir zaman dilimi içerisinde halka okuman için ayırdığımız bir Kuran'dır. Onu topluca indirmiştik
: