قُلْ كَفَىٰ بِاللَّهِ شَهِيدًا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ ۚ إِنَّهُ كَانَ بِعِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا
Süleyman Ateş
De ki: "Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. O, kulları(nın halleri)ni haber alır, görür."
Alİ Bulaç
De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir."
Diyanet İşleri
De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Doğrusu O, kullarını görür, haberdardır."
Abdulbakî Gölpınarlı
De ki: Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter; şüphe yok ki o, kullarından haberdardır, onları görür.
Öztürk
De ki: "Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter. O, kullarından haberdardır, onları görmektedir."
Çeviriyazı
ḳul kefâ billâhi şehîdem beynî vebeyneküm. innehû kâne bi`ibâdihî ḫabîram beṣîrâ.
Diyanet Vakfı
De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kafidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.
Elmalılı Hamdi Yazır
De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının yaptığından haberdardır, yaptıklarını çok iyi görendir."
Suat Yıldırım
De ki: “Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter! Doğrusu O kullarının bütün hallerini bilip görmektedir.” [6,19; 69,44-46]
Edip Yüksel
De ki: "Benimle sizin aranızda ALLAH tanıktır. O, kullarından haber alır, görür."