فَأَتَتْ بِهِ قَوْمَهَا تَحْمِلُهُ ۖ قَالُوا يَا مَرْيَمُ لَقَدْ جِئْتِ شَيْئًا فَرِيًّا
Süleyman Ateş
(Meryem) onu taşıyarak kavmine getirdi: "Ey Meryem, dediler, sen tuhaf bir iş yaptın."
Alİ Bulaç
Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki: "Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın."
Diyanet İşleri
Çocuğu alıp kavmine getirdi, onlar: "Meryem! Utanılacak bir şey yaptın. Ey Harun'un kızkardeşi! Baban kötü bir kimse değildi, annen de iffetsiz değildi" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Çocuğunu kucağına alıp kavmine gelince ey Meryem dediler, gerçekte de pek büyük bir iş işledin.
Öztürk
Meryem, onu taşıyarak toplumuna getirdi. "Ey Meryem, dediler, şaşılacak bir iş yaptın!"
Çeviriyazı
feetet bihî ḳavmehâ taḥmilüh. ḳâlû yâ meryemü leḳad ci'ti şey'en feriyyâ.
Diyanet Vakfı
Nihayet onu (kucağında) taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki: Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın!
Elmalılı Hamdi Yazır
Sonra Meryem onu (İsa'yı) yüklenerek kavmine getirdi. Onlar (hayretler içinde şöyle) dediler: "Ey Meryem! doğrusu sen görülmemiş bir şey yaptın."
Suat Yıldırım
Onu kucağına alıp akrabalarına getirdi. “Kız Meryem! dediler, sen ne tuhaf bir şey yapmışsın öyle!”
Edip Yüksel
Onu alıp halkına getirdi. "Meryem, sen şaşılacak bir şey işledin!," dediler.