لَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِنْ طَلَّقْتُمُ النِّسَاءَ مَا لَمْ تَمَسُّوهُنَّ أَوْ تَفْرِضُوا لَهُنَّ فَرِيضَةً ۚ وَمَتِّعُوهُنَّ عَلَى الْمُوسِعِ قَدَرُهُ وَعَلَى الْمُقْتِرِ قَدَرُهُ مَتَاعًا بِالْمَعْرُوفِ ۖ حَقًّا عَلَى الْمُحْسِنِينَ
Süleyman Ateş
Henüz dokunmadan, ya da mehir kesmeden kadınları boşarsınız size bir günah yoktur. Ancak onları faydalandırın (bir miktar bir şey verin). Eli geniş olan, kendi gücü nisbetinde, eli dar olan da kendi kaderince güzel bir şekilde faydalandırmalı(herkesgücü ölçüsünde bir şey vermeli)dir. Bu, iyilik edenlerin üzerine bir borçtur.
Alİ Bulaç
Kendilerine el sürmediğiniz, mehirlerini tespit etmediğiniz kadınları boşamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Onları yararlandırın, zengin olan kendi gücü, darda olan da kendi gücü oranında, maruf (meşru ve örfe uygun) bir şekilde yararlandırsın. (Bu,) iyilik edenler üzerinde bir haktır.
Diyanet İşleri
Kadınlara el sürmeden ve mehirlerini biçmeden onları boşarsanız size sorumluluk yoktur. Onları zengin kendi çapına, fakir kendi çapına uygun bir şekilde faydalandırın. Bu iyi davrananların şanına yakışır bir borçtur.
Abdulbakî Gölpınarlı
Kadınları, onlara dokunmadan, yahut nikah parası kesişmeden boşadınızsa beis yok. Ama onları da faydalandırın. Gücü yeten, gücü yettiği kadar, kudreti olmayan da kendi miktarınca ve örfe uygun olarak bir şey versin. Bu, ihsan sahiplerine bir borçtur.
Öztürk
Kendilerine dokunmadan veya onlar için herhagi bir mehir belirlemeden kadınları boşamanızda sizin için günah yoktur. Ancak onları nimetlendirin. İmkânları geniş olan kendi gücünde yapar bunu, imkânları sınırlı olan da kendi gücünde yapar. Örfe uygun bir nimetlendirme... Güzel düşünüp güzel davrananlar üzerine bir borç...
Çeviriyazı
lâ cünâḥa `aleyküm in ṭallaḳtümü-nnisâe mâ lem temessûhünne ev tefriḍû lehünne ferîḍah. vemetti`ûhünn. `ale-lmûsi`i ḳaderuhû ve`ale-lmuḳtiri ḳaderuhü. metâ`am bilma`rûf. ḥaḳḳan `ale-lmuḥsinîn.
Diyanet Vakfı
Nikahtan sonra henüz dokunmadan veya onlar için belli bir mehir tayin etmeden kadınları boşarsanız bunda size mehir zorunluğu yoktur. Bu durumda onlara müt'a (hediye cinsinden bir şeyler) verin. Zengin olan durumuna göre, fakir de durumuna göre vermelidir. Münasip bir müt'a vermek iyiler için bir borçtur.
Elmalılı Hamdi Yazır
Eğer kadınları, kendilerine dokunmadan veya onlara bir mehir takdir etmeden boşarsanız (bunda) size bir vebal yoktur. Şu kadar ki onlara (mal verip) faydalandırın. Eli geniş olan hâline göre, eli dar olan da haline göre ve güzellikle faydalandırmalıdır. Bu, iyilik yapanlar üzerine bir borçtur.
Suat Yıldırım
Henüz kendilerine dokunmadan veya mehir belirlemeden kadınları boşamanızda size günah yoktur. Zengin kudretince, eli dar olan, kendi halince olmak üzere onlara münasip tarzda müt'a versin. İyiliği şiar edinenlere, bunu yapmak bir borçtur.
Edip Yüksel
Henüz dokunmadan, yahut mehirlerini biçmeden önce kadınları boşamanızda bir sakınca yok. Bu durumda ödemede bulunun. Zengin, kendi gücü oranında, yoksul da kendi gücü oranında verdikleri zarara uygun bir tazminat vermeli. Bu, güzel davrananların görevidir.
: