يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلَا يُحِيطُونَ بِهِ عِلْمًا
Süleyman Ateş
O, onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; onlar ise bilgice O'nu kavrayamazlar.
Alİ Bulaç
O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar.
Diyanet İşleri
Allah onların geçmişlerini de, geleceklerini de bilir. Onların hiçbirinin ilmi ise O'nu kuşatamaz.
Abdulbakî Gölpınarlı
Önlerinde ne varsa onu da bilir, artlarında ne varsa onu da ve onların bilgisi, bunu ihata edemez.
Öztürk
Onların önden gönderdiklerini de arkada bıraktıklarını da bilir, ama onlar O'nu ilimle kuşatamazlar.
Çeviriyazı
ya`lemü mâ beyne eydîhim vemâ ḫalfehüm velâ yüḥîṭûne bihî `ilmâ.
Diyanet Vakfı
O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz:
Elmalılı Hamdi Yazır
Allah, onların geleceklerini de, geçmişlerini de bilir. Onlar ise O'nu ilmen kavrayamazlar.
Suat Yıldırım
O, onların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise bunu asla kavrayamaz. [2,255]
Edip Yüksel
Hiç kimse O'nu bilgice kavrayamazken, O onların geçmişini de geleceğini de bilir.
: