Ve sen susamayacaksın, kuşluk vakti güneşi(nin ısısı)ndan etkilenmeyeceksin.

Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da."

"Ey Adem! Doğrusu bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, yoksa bedbaht olursun. Doğrusu cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın; orada ne susarsın ne de güneşin sıcağında kalırsın" dedik.

Ve sen orada susamazsın, güneşin harareti de dokunmaz sana.

"Ve sen burada ne susayacaksın ne de güneşten yanacaksın."

veenneke lâ tażmeü fîhâ velâ taḍḥâ.

Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.

Ve sen orada ne susarsın, ne de güneşin sıcağında kalırsın"

“Sen cennette asla açlık çekmeyecek, asla çıplak kalmayacaksın. Orada asla susuzluk çekmeyecek ve güneşin kavurucu sıcağına mâruz kalmayacaksın.

"Burda ne susuzluk çeker, ne de sıcaktan bunalırsın."