وَأَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُ وَمَا هَدَىٰ
Süleyman Ateş
Fir'avn toplumunu saptırdı, doğru yola iletmedi.
Alİ Bulaç
Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.
Diyanet İşleri
Firavun, milletini saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve saptırdı kavmini Firavun ve doğru yola sevketmedi onları.
Öztürk
Firavun kendi toplumunu saptırmıştı; kılavuzluk edemedi.
Çeviriyazı
veeḍalle fir`avnü ḳavmehû vemâ hedâ.
Diyanet Vakfı
Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.
Elmalılı Hamdi Yazır
Böylece Firavun kavmini yanlış yola sürükledi ve doğru yola götürmedi.
Suat Yıldırım
Böylece Firavun halkını kurtuluşa değil, yanlış yola, çıkmaza götürdü. [11,98]
Edip Yüksel
Firavun, halkını saptırdı, doğru yola iletmedi.