لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَهُمْ فِيهَا لَا يَسْمَعُونَ
Süleyman Ateş
Onlar için bir inleme ve soluma vardır! Ve onlar orada (azabın dehşeti içinde hiçbir şey) işitmezler.
Alİ Bulaç
Orda kendileri için, 'kemikleri çatırdatan inlemeler' vardır. Onlar orda işitmezler de.
Diyanet İşleri
Orada onlara ah etmek vardır; birşey de işitemezler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Orada şiddetle inleyerek nefes alacak onlar ve onlar, orada hiçbir şey duymayacaklar.
Öztürk
Onlar için orada derin bir iç çekiş var. Ve onlar orada hiçbir şey işitmezler.
Çeviriyazı
lehüm fîhâ zefîruv vehüm fîhâ lâ yesme`ûn.
Diyanet Vakfı
Orada onlara inim inim inlemek düşer. Yine onlar orada (hiçbir iyi haber) duymazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır
Orada onların bir inlemeleri vardır. Bunlar orada (sağır olup) bir şey de işitemezler.
Suat Yıldırım
Onlar orada inim inim inleyecekler, kendilerini sevindirecek hiçbir haber de işitmeyeceklerdir.
Edip Yüksel
Onlar için orada iç çekip inlemek vardır; hiç bir şey de işitemezler.