الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ بِالْغَيْبِ وَهُمْ مِنَ السَّاعَةِ مُشْفِقُونَ
Süleyman Ateş
Korunanlar görmeden Rablerinden korkarlar ve (Duruşma) sa'at(in)den de titrerler.
Alİ Bulaç
Onlar, Rablerine karşı gayb ile (O'nu görmedikleri halde) bir haşyet içindedirler ve onlar, kıyamet saatinden 'içleri titremekte olanlardır.'
Diyanet İşleri
Onlar görmedikleri halde Rablerinden korkarlar; kıyamet saatinden de titrerler.
Abdulbakî Gölpınarlı
O çekinenler, görmedikleri halde Rablerinden korkarlar ve kıyametten ürküp titrerler.
Öztürk
O korunanlar ki, hiç görmeden Rablerinden korkarlar. Kıyamet saatinden de ürperirler onlar.
Çeviriyazı
elleẕîne yaḫşevne rabbehüm bilgaybi vehüm mine-ssâ`ati müşfiḳûn.
Diyanet Vakfı
(O takva sahipleri ki) onlar, görmedikleri halde Rablerine candan saygı gösterirler. Yine onlar, kıyametten korkan kimselerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır
Onlar görmedikleri halde Rablerinden korkarlar, kıyamet saatinden de titrerler.
Suat Yıldırım
O müttakiler, görmedikleri halde Rab'lerini gıyabında tazim eder ve hem de kıyametten, o duruşma saatinden korkup titrerler. [50,33; 67,12]
Edip Yüksel
Onlar ki kimse kendilerini görmezken bile Rab'lerini sayarlar ve Saatin dehşetini duyarlar.