فَرَجَعُوا إِلَىٰ أَنْفُسِهِمْ فَقَالُوا إِنَّكُمْ أَنْتُمُ الظَّالِمُونَ
Süleyman Ateş
Kendi vicdanlarına başvurup (içlerinden): "Hakikaten sizler haksızsınız!" dediler.
Alİ Bulaç
Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da; "Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz (biziz)" dediler.
Diyanet İşleri
Kendi kendilerine: "Doğrusu siz haksızsınız", sonra kafalarında olan eski inançlarına dönerek: "Ey İbrahim! bunların konuşmayacağını, and olsun ki, bilirsin" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Birbirlerine dönüp de gerçekten de zalimsiniz siz dediler.
Öztürk
Bunun üzerine kendi benliklerine döndüler de şöyle dediler: "Siz, zalimlerin ta kendilerisiniz."
Çeviriyazı
ferace`û ilâ enfüsihim feḳâlû inneküm entümu-żżâlimûn.
Diyanet Vakfı
Bunun üzerine, kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) "Zalimler sizlersiniz, sizler!" dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Bunun üzerine vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) dediler ki: "Doğrusu siz haksızsınız."
Suat Yıldırım
Bunun üzerine vicdanlarına dönüp içlerinden: “Asıl zalim İbrâhim değil, bu âciz putlara ibadet edip bel bağlayan sizler, biz müşriklermişiz!” dediler.
Edip Yüksel
Kendi vicdanlarına dönüp, kendi kendilerine şunu söylediler: "Gerçekten sizler haksızsınız."
: