وَمَا جَعَلْنَاهُمْ جَسَدًا لَا يَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَمَا كَانُوا خَالِدِينَ
Süleyman Ateş
Biz onları yemek yemeyen ceset(ler) yapmadık. (Onlar), ölümsüz de değillerdi.
Alİ Bulaç
Biz onları, yemek yemez cesetler kılmadık ve onlar ölümsüz değillerdi.
Diyanet İşleri
Biz onları yemek yemez birer ceset kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve onları yemek yemeyen bir kalıp olarak yaratmamıştık ve onlar, ebedi de değillerdi.
Öztürk
Biz onları yemek yemez bir ceset olarak yaratmadık. Onlar sonsuza dek kalıcı da değillerdi.
Çeviriyazı
vemâ ce`alnâhüm cesedel lâ ye'külûne-ṭṭa`âme vemâ kânû ḫâlidîn.
Diyanet Vakfı
Biz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık. Onlar (bu dünyada) ebedi de değillerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır
Biz onları yemek yemez birer cesed kılmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi.
Suat Yıldırım
Biz onları yiyip içmeyen bedenden ibaret kılmadık; hem dünyada onlar ebedî olarak da kalmadılar.
Edip Yüksel
Onları, yemek yemeyen bedenler olarak yaratmadık. Onlar ölümsüz de değillerdi.
: