وَلِسُلَيْمَانَ الرِّيحَ عَاصِفَةً تَجْرِي بِأَمْرِهِ إِلَى الْأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا ۚ وَكُنَّا بِكُلِّ شَيْءٍ عَالِمِينَ
Süleyman Ateş
Süleyman'a da fırtınayı (boyun eğdirmiştik). Onun emriyle, içinde bereketler yarattığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi biliriz.
Alİ Bulaç
Süleyman için de, fırtına biçiminde esen rüzgara (boyun eğdirdik) ki, kendi emriyle, içinde bereketler kıldığımız yere akıp giderdi. Biz herşeyi bilenleriz.
Diyanet İşleri
Bereketli kıldığımız yere doğru, Süleyman'ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik. Biz herşeyi biliyorduk.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve Süleyman'a kasırga gibi esen rüzgarı ram ettik, emriyle, kutladığımız yere esip giderdi ve biz her şeyi biliriz.
Öztürk
Ve Süleyman'a kasırgayı boyun eğdirdik. İçini bereketlerle doldurduğumuz toprağa doğru onun emriyle akıp giderdi. Her şeyi bilenleriz biz!
Çeviriyazı
velisüleymâne-rrîḥa `âṣifeten tecrî biemrih ile-l'arḍi-lletî bâraknâ fîhâ. vekünnâ bikülli şey'in `âlimîn.
Diyanet Vakfı
Süleyman'ın emrine de kasırga (gibi esen) rüzgarı verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi. Biz herşeyi biliriz.
Elmalılı Hamdi Yazır
Bereketli kıldığımız yere doğru, Süleyman'ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik. Biz her şeyi biliyorduk.
Suat Yıldırım
Süleyman'a da şiddetli rüzgârı âmade kıldık. Rüzgâr, onun emriyle kutlu beldeye doğru eserdi. Çünkü her şeyin gerçek mahiyetini Biz biliriz. [38,36; 34,12]
Edip Yüksel
Süleyman'a da, bereketli kıldığımız topraklara doğru esen boranın kumandasını verdik. Biz her şeyi iyi biliriz.
: