كُلَّمَا أَرَادُوا أَنْ يَخْرُجُوا مِنْهَا مِنْ غَمٍّ أُعِيدُوا فِيهَا وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ
Süleyman Ateş
Oradan, (o) gamdan her çıkmak istediklerinde (demir kamçılarla vurularak) oraya geri çevrilirler ve: "Yangın azabını tadın!" (denilir).
Alİ Bulaç
Ne zaman ordan, sarsıcı-üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara:) "Yakıcı azabı tadın" (denir).
Diyanet İşleri
Orada, uğradıkları gamdan ne zaman çıkmak isteseler her defasında oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın" denir.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ne zaman elemlerinden, oradan çıkmak isteseler gene oraya gönderilirler de tadın yakıp kavuran azabı denir.
Öztürk
Istırap yüzünden oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler: "Tadın şu yangın azabını!"
Çeviriyazı
küllemâ erâdû ey yaḫrucû minhâ min gammin ü`îdû fîhâ veẕûḳû `aẕâbe-lḥarîḳ.
Diyanet Vakfı
Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve: "Tadın bu yakıcı azabı!" (denilir).
Elmalılı Hamdi Yazır
Uğradıkları gamdan (dolayı) oradan ne zaman çıkmak isteseler, her defasında oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın" denir.
Suat Yıldırım
Bunalmaları sebebiyle, her ne vakit cehennemden çıkmak isterlerse, gerisin geriye oraya itilirler ve kendilerine: “Çıkmak yok! İster istemez, bu yakıcı azabı tadacaksınız!” denir.
Edip Yüksel
Her ne vakit oradaki sıkıntıdan çıkmak isteseler oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın."