وَهُوَ الَّذِي أَحْيَاكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ ۗ إِنَّ الْإِنْسَانَ لَكَفُورٌ
Süleyman Ateş
O'dur ki sizi diriltti, sonra sizi öldürür, sonra yine sizi diriltir. Gerçekten insan çok nankördür.
Alİ Bulaç
Sizi diri tutan, sonra öldürecek, sonra da diriltecek olan O'dur. Gerçekten insan pek nankördür.
Diyanet İşleri
Sizi dirilten, sonra öldürecek sonra yine diriltecek olan O'dur. İnsan gerçekten pek nankördür.
Abdulbakî Gölpınarlı
Öyle bir mabuttur ki sizi diriltti, sonra öldürür, sonra gene diriltir, fakat şüphe yok ki insan, pek nankördür.
Öztürk
Size hayat veren O'dur. Sonra sizi öldürüyor; sonra diriltecektir sizi. Gerçek olan şu ki, insan tam bir nankördür.
Çeviriyazı
vehüve-lleẕî aḥyâküm. ŝümme yümîtüküm ŝümme yuḥyîküm. inne-l'insâne lekefûr.
Diyanet Vakfı
O, (önce) size hayat veren, sonra sizi öldürecek, sonra yine diriltecek olandır. Gerçekten insan, çok nankördür.
Elmalılı Hamdi Yazır
Size (ilk defa) hayat veren, sonra öldürecek olan, sonra da yeniden diriltecek olan O'dur. İnsan gerçekten pek nankördür.
Suat Yıldırım
Size hayatı veren de O'dur. Sizi müteakiben öldürecek ve tekrar diriltecek olan da O’dur. Gerçekten insan pek nankördür! [2,28; 45,26; 40,11]
Edip Yüksel
O'dur size can veren, sonra sizi öldüren ve sonra sizi dirilten... İnsan elbette pek nankördür.
: