هَيْهَاتَ هَيْهَاتَ لِمَا تُوعَدُونَ
Süleyman Ateş
Heyhat, o size va'dedilen şey ne kadar uzak!
Alİ Bulaç
"Heyhat, size va'dedilen şeye heyhat..."
Diyanet İşleri
"Oysa tehdit edildiğiniz şey ne kadar, hem de ne kadar uzak!"
Abdulbakî Gölpınarlı
Size vaadedilen şey, gerçekten ne de uzak, ne de uzak.
Öztürk
"Heyhat! Size vaat edilen o şey ne kadar uzak!"
Çeviriyazı
heyhâte heyhâte limâ tû`adûn.
Diyanet Vakfı
"Bu size vadedilen (öldükten sonra yeniden dirilmek, gerçek olmaktan) çok uzak!"
Elmalılı Hamdi Yazır
"Heyhât o size vaad edilen şey ne kadar uzak!"
Suat Yıldırım
“Heyhat! Heyhat! Size vâd edilen şey ne kadar da uzak!”
Edip Yüksel
"Size söz verilen bu şey imkansızdır, imkansız!"