وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَا ۖ وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِقُ بِالْحَقِّ ۚ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
Süleyman Ateş
Biz, hiç kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmeyiz. Katımızda gerçeği söyleyen bir Kitap vardır. (Herkesin eylemleri onda tesbit edilmiştir), onlara asla haksızlık edilmez.
Alİ Bulaç
Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiçbir haksızlığa uğratılmazlar.
Diyanet İşleri
Biz herkese ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Katımızda gerçeği söyleyen bir kitap vardır; onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve biz, hiç kimseye gücü, yetmeyeceği bir şey teklif etmeyiz ve katımızdadır gerçek olanı söyleyen kitap ve onlar, zulüm görmezler.
Öztürk
Biz, hiçbir benliğe gücünün yeteceğinden daha azını yüklemenin dışında bir teklifte bulunmayız. Bizim katımızda, hakkı söyleyen bir kitap vardır. Onlara haksızlık edilmez.
Çeviriyazı
velâ nükellifü nefsen illâ vus`ahâ veledeynâ kitâbüy yenṭiḳu bilḥaḳḳi vehüm lâ yużlemûn.
Diyanet Vakfı
Biz hiç kimseyi gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır
Biz hiç kimseyi, gücünün yettiğinden başkası ile yükümlü kılmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen bir kitap vardır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Suat Yıldırım
Biz hiç kimseye takatinin üstünde yük yüklemeyiz. Nezdimizde gerçeği bildiren, insanların yaptıklarını tam tamına tesbit eden bir kitap vardır. Bundan ötürü asla haksızlığa uğratılmazlar. [17,13; 18,49]
Edip Yüksel
Bir kişiye ancak kapasitesi kadar yükleriz. Katımızda gerçeği konuşan bir kitap vardır. Hiç kimse haksızlığa uğratılmayacaktır.
: