وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ خِلْفَةً لِمَنْ أَرَادَ أَنْ يَذَّكَّرَ أَوْ أَرَادَ شُكُورًا
Süleyman Ateş
Ve O, öğüt almak veya şükretmek isteyenler için gece ile gündüzü, birbirini izler yaptı.
Alİ Bulaç
O, gece ile gündüzü birbiri ardınca kılandır; öğüt alıp-düşünmek isteyenler ya da şükretmek isteyenler için.
Diyanet İşleri
İbret almak veya şükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren O'dur.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve öyle bir mabuttur o ki anıp ibret almaya niyetlenen, yahut şükretmeyi dileyen kimse için geceyi ve gündüzü birbiri ardınca gelmek üzere halketmiştir.
Öztürk
Geceyle gündüzü, öğüt almak isteyenlerle şükretmek isteyenler için, birbirini izler hale getiren O'dur.
Çeviriyazı
vehüve-lleẕî ce`ale-lleyle vennehâra ḫilfetel limen erâde ey yeẕẕekkera ev erâde şükûrâ.
Diyanet Vakfı
İbret almak veya şükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren de O'dur.
Elmalılı Hamdi Yazır
İbret almak veya şükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren O'dur.
Suat Yıldırım
Tefekkür ederek ders almak veya şükretmek isteyenler için gece ile gündüzü peş peşe getiren O'dur. [14,33; 7,57; 36,40; 3,190]
Edip Yüksel
O, geceyi ve gündüzü birbirini izler yaptı; öğüt almak veya şükretmek isteyenler için...