إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ هُودٌ أَلَا تَتَّقُونَ
Süleyman Ateş
Kardeşleri Hud onlara: "Korunmaz mısınız?" demişti.
Alİ Bulaç
Hani onlara kardeşleri Hud: "Sakınmaz mısınız?" demişti.
Diyanet İşleri
Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı
Hani , kardeşleri Hud, onlara demişti ki: Hala mı çekinmezsiniz?
Öztürk
Kardeşleri Hûd onlara: "Siz hiç sakınmıyor musunuz?" demişti.
Çeviriyazı
iẕ ḳâle lehüm eḫûhüm hûdün elâ tetteḳûn.
Diyanet Vakfı
Kardeşleri Hud onlara şöyle demişti: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?
Elmalılı Hamdi Yazır
Hani kardeşleri Hûd onlara şöyle demişti: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız?"
Suat Yıldırım
Kardeşleri Hûd onlara şöyle dedi: “Hâlâ inkâr ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Öyleyse Allah'a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin! Bu hizmetten ötürü sizden hiç bir ücret istemiyorum. Benim ücretimi verecek olan ancak Rabbülâlemin’dir. [25,4-5; 16,24]
Edip Yüksel
Kardeşleri Hud onlara demişti ki, "Erdemli davranmaz mısınız?"
: