فَأَخَذَهُمُ الْعَذَابُ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً ۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ
Süleyman Ateş
Ve azab onları yakaladı. Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar.
Alİ Bulaç
Böylece azap onları yakaladı. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
Diyanet İşleri
Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda bir ders vardır, fakat çoğu inanmamıştır.
Abdulbakî Gölpınarlı
Azap, onları helak ediverdi. Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz.
Öztürk
Sonunda azap onları yakaladı. Bunda elbette bir ibret var. Ama onların çoğu inanan kişiler değildi.
Çeviriyazı
feeḫaẕehümü-l`aẕâb. inne fî ẕâlike leâyeh. vemâ kâne ekŝeruhüm mü'minîn.
Diyanet Vakfı
Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda, büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Çünkü kendilerini azap yakalayıverdi. Şüphesiz bunda bir âyet (alınacak bir ders) vardır, ama çokları iman etmiş değillerdir.
Suat Yıldırım
Çünkü bildirilen azap onları bastırıverdi. Elbette bunda alınacak ibret vardı. Fakat onların ekserisi ders alıp da iman etmezler.
Edip Yüksel
Ve ceza onları yakaladı. Bunda bir ders var; ancak çoğunluk inanmaz."
: