إِنْ نَشَأْ نُنَزِّلْ عَلَيْهِمْ مِنَ السَّمَاءِ آيَةً فَظَلَّتْ أَعْنَاقُهُمْ لَهَا خَاضِعِينَ
Süleyman Ateş
Dilesek onların üzerine gökten bir mu'cize indiririz de boyunları ona eğilir (inanırlar).
Alİ Bulaç
Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilmiş kalıverir.
Diyanet İşleri
Biz dilesek onlara gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar.
Abdulbakî Gölpınarlı
Dileseydik gökten bir delil indirirdik onlara, onun karşısında başlarını eğerlerdi, kalakalırlardı.
Öztürk
Eğer istersek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunları onun önünde perişanlıkla eğilip kalır.
Çeviriyazı
in neşe' nünezzil `aleyhim mine-ssemâi âyeten feżallet a`nâḳuhüm lehâ ḫâḍi`în.
Diyanet Vakfı
Biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır.
Elmalılı Hamdi Yazır
Biz dilersek onların üzerlerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilekalır.
Suat Yıldırım
Eğer dileseydik onlara gökten öyle bir mûcize indirirdik ki, onun karşısında ister istemez boyun bükerlerdi.
Edip Yüksel
Dilesek onların üzerine gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar.
: