الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُمْ بِالْآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ
Süleyman Ateş
Onlar ki namazı kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de kesin olarak inanırlar.
Alİ Bulaç
Ki onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve onlar, ahirete kesin bilgiyle iman ederler.
Diyanet İşleri
Bunlar, namaz kılan, zekat veren ve ahirete de kesin olarak inanan müminlere doğruluk rehberi ve müjdedir.
Abdulbakî Gölpınarlı
O inananlara ki namazlarını kılarlar, zekatlarını verirler ve onlardır ahirete adamakıllı inananlar.
Öztürk
O müminler ki, namazı/duayı yerine getirirler, zekâtı verirler. Ve âhirete tam bir biçimde inananlar da onlardır.
Çeviriyazı
elleẕîne yüḳîmûne-ṣṣalâte veyü'tûne-zzekâte vehüm bil'âḫirati hüm yûḳinûn.
Diyanet Vakfı
Onlar ki, namazı kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de kesin olarak inanırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır
Ki o (müminler) namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler.
Suat Yıldırım
O müminler ki namazı hakkıyla ifa eder, zekâtı verir ve âhirete kesin olarak iman ederler.
Edip Yüksel
Onlar ki namazı gözetirler, zekatı verirler ve ahiret konusunda da kuşkuları yoktur.
: