فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ
Süleyman Ateş
Onu yalanladılar, bu yüzden onları (o müthiş) deprem yakaladı, yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
Alİ Bulaç
Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
Diyanet İşleri
Ama onu yalanladılar. Bu yüzden onları bir titreme aldı ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Derken yalanlamışlardı onu da onları bir sarsıntı, helak edivermişti, derken evlerinde diz çökmüş bir halde yerlere yığılıp helak oluvermişlerdi.
Öztürk
Onu hemen yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini o korkunç sarsıntı/korkunç titreşim yakaladı da öz yurtlarında diz üstü çömelenler haline geldiler.
Çeviriyazı
fekeẕẕebûhü feeḫaẕethümü-rracfetü feaṣbeḥû fî dârihim câŝimîn.
Diyanet Vakfı
Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
Elmalılı Hamdi Yazır
Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Suat Yıldırım
Fakat onlar kendisini yalancı saydılar.Bunun üzerine müthiş bir zelzele, kendilerini kıskıvrak yakalayıverdi, oldukları yerde çökekaldılar.
Edip Yüksel
Onu yalanladılar, nihayet kendilerini bir deprem yakaladı ve evlerinde diz üstü çöküp kaldılar.
: