إِنَّمَا ذَٰلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءَهُ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ
Süleyman Ateş
O şeytan sizi kendi dostlarından korkutuyor, eğer inanmış iseniz, onlardan korkmayın, benden korkun!
Alİ Bulaç
İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın, eğer mü'minlerseniz, Benden korkun.
Diyanet İşleri
İşte o şeytan ancak kendi dostlarını korkutur, inanmışsanız onlardan korkmayın, Benden korkun.
Abdulbakî Gölpınarlı
Şüphe yok ki Tanrı dostlarını korkutan ancak ve ancak Şeytan'dır. Onlardan korkmayın, benden korkun inanmışsanız.
Öztürk
İşte size şeytan. O yalnız kendi dostlarını korkutur. Eğer inananlarsanız onlardan korkmayın, benden korkun.
Çeviriyazı
innemâ ẕâlikümü-şşeyṭânü yüḫavvifü evliyâeh. felâ teḫâfûhüm veḫâfûni in küntüm mü'minîn.
Diyanet Vakfı
İşte o şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.
Elmalılı Hamdi Yazır
(Size o haberi getiren) ancak şeytandır, (sadece) kendi dostlarını korkutabilir. Onlardan korkmayın, eğer mümin iseniz benden korkun.
Suat Yıldırım
Size o haberi getiren adam şeytanın tekidir. O sizi kendi dostları ile korkutmak ister. Fakat siz mümin iseniz onlardan korkmayın, Ben'den korkun! [39,36-38; 58,21; 22,40; 47-7; 40,51-52; 4,76; 58,19]
Edip Yüksel
Şeytan ancak kendi dostlarına korku verir. Onlardan korkmayın, benden korkun; gerçekten inanmışsanız.
: