وَجَعَلْنَا فِيهَا جَنَّاتٍ مِنْ نَخِيلٍ وَأَعْنَابٍ وَفَجَّرْنَا فِيهَا مِنَ الْعُيُونِ
Süleyman Ateş
Orada hurma ve üzüm bahçeleri yarattık; orada çeşmeler akıttık.
Alİ Bulaç
Biz, orada hurmalıklardan ve üzüm-bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık:
Diyanet İşleri
Orada hurmalıklar ve üzüm bağları var ederiz, aralarında pınarlar fışkırtırız.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler halkettik ve orada kaynaklar çıkarıp akıttık.
Öztürk
Onda hurmalardan, üzümlerden bahçeler oluşturduk, ondan pınarlar fışkırttık;
Çeviriyazı
vece`alnâ fîhâ cennâtim min neḫîliv vea`nâbiv vefeccernâ fîhâ mine-l`uyûn.
Diyanet Vakfı
Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık.
Elmalılı Hamdi Yazır
Biz orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler yaptık. İçlerinde pınarlardan sular fışkırttık.
Suat Yıldırım
Orada üzüm bağları ve hurmalıklar yaptık, orada pınarlar fışkırttık.
Edip Yüksel
Orada hurma ağaçları ve üzümlerden oluşan bağ ve bahçeler yetiştirdik ve pınarlar fışkırttık.
: