إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ أَلَا تَتَّقُونَ
Süleyman Ateş
Kavmine demişti ki: "(Allah'ın azabından) Korunmaz mısınız?"
Alİ Bulaç
Hani kendi kavmine demişti ki: “Siz korkup sakınmaz mısınız?”
Diyanet İşleri
Milletine: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Biçim verenlerin en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, önceki babalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da Baal putuna mı taparsınız?" demişti.
Abdulbakî Gölpınarlı
Hani kavmine demişti ki: Çekinmez misiniz siz?
Öztürk
O da toplumuna şöyle demişti: "Hâlâ korkup sakınmıyor musunuz?"
Çeviriyazı
iẕ ḳâle liḳavmihî elâ tetteḳûn.
Diyanet Vakfı
(İlyas) milletine: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?
Elmalılı Hamdi Yazır
Hani o kavmine: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız? Yaratanların en güzeli olan, sizin de Rabbiniz, daha önceki atalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da "Ba'l'e" (Ba'l ismindeki puta) mi yalvarıyorsunuz?" dedi.
Suat Yıldırım
Hani o halkına şöyle demişti: Siz hâla şirkten ve günahlardan sakınmayacak mısınız? Sizin de, gelip geçmiş atalarınızın da Rabbi olan Allah'ı, o Mükemmel Yaradanı bırakıp hâla Ba’l’e tapmaya mı devam edeceksiniz? {KM, I Krallar 18,24-40}
Edip Yüksel
Halkına, "Erdemli olmayacak mısınız?" dedi.