وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَنُدْخِلُهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۖ لَهُمْ فِيهَا أَزْوَاجٌ مُطَهَّرَةٌ ۖ وَنُدْخِلُهُمْ ظِلًّا ظَلِيلًا
Süleyman Ateş
İnanıp iyi işler yapanları da altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada sürekli kalacaklardır. Orada kendilerine tertemiz eşler de vardır ve onları (hiç güneş sızmayan) eşsiz bir gölgeye sokacağız.
Alİ Bulaç
İman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, 'ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe' sokacağız.
Diyanet İşleri
İnanıp yararlı iş işleyenleri içinde temelli ve ebedi kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları en koyu gölgeliklere yerleştireceğiz.
Abdulbakî Gölpınarlı
İnanıp iyi işlerde bulunanlarıysa kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokarız. Ebedi kalırlar orada. Onlara orada her çeşit ayıptan arınmış tertemiz eşler var ve onları kaba gölgelikte huzura, rahata kavuştururuz.
Öztürk
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Hep orada kalacaklardır. Orada kendileri için tertemiz eşler de olacaktır. Ve onları, en güzel biçimde serinleten bir gölgeye kavuşturacağız.
Çeviriyazı
velleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti senüdḫilühüm cennâtin tecrî min taḥtihe-l'enhâru ḫâlidîne fîhâ ebedâ. lehüm fîhâ ezvâcüm müṭahherah. venüdḫilühüm żillen żalîlâ.
Diyanet Vakfı
İnanıp; iyi işler yapanları da, içinde ebediyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onları koyu (tatlı) bir gölgeye koyarız.
Elmalılı Hamdi Yazır
İman edip salih ameller işliyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.
Suat Yıldırım
Fakat iman edip güzel ve makbul işler yapanları ise, ebedî kalmak üzere içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğiz. Onların orada tertemiz eşleri olacak. Hem onları nimetlerle sâyebân edecek bir gölgeliğe yerleştireceğiz. [2,25]
Edip Yüksel
İnanıp erdemli davrananları ise içinden ırmaklar akan cennetlere (bahçelere) yerleştireceğiz; orada sürekli kalırlar. Onlar için orada tertemiz eşler var. Onları serin gölgelere sokacağız.
: