فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتَّىٰ يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي يُوعَدُونَ
Süleyman Ateş
Bırak onları, kendilerine söylenen günlerine kavuşuncaya kadar dalsın, oynasınlar.
Alİ Bulaç
Artık onları bırak; onlara vadedilen günlerine kadar, dalsınlar ve oynaya dursunlar.
Diyanet İşleri
Bırak onları, kendilerine söz verilen güne kavuşana kadar, dalsınlar, oynasınlar.
Abdulbakî Gölpınarlı
Bırak onları, vaadedilen güne ulaşıncaya dek didinip oynasınlar.
Öztürk
Bırak onları, kendilerine vaat edilen günlerine kavuşuncaya değin dalıp gitsinler; oynayıp oyalansınlar!
Çeviriyazı
feẕerhüm yeḫûḍû veyel`abû ḥattâ yülâḳû yevmehümü-lleẕî yû`adûn.
Diyanet Vakfı
Sen bırak onları, kendilerine söz verilen günlerine kavuşuncaya kadar batıla dalsınlar, oynaya dursunlar.
Elmalılı Hamdi Yazır
Şimdi sen bırak onları, tehdit edildikleri günlerine kavuşuncaya kadar batıla dalsınlar oynasınlar.
Suat Yıldırım
Kendilerine bildirilen o hesap gününe kavuşuncaya kadar, onları kendi hallerine bırak, batıllarına dalsınlar, varsın oyalansınlar.
Edip Yüksel
Bırak onları, kendilerine söz verilen günlerine kavuşuncaya kadar dalsınlar, oynasınlar.