فَقَرَّبَهُ إِلَيْهِمْ قَالَ أَلَا تَأْكُلُونَ
Süleyman Ateş
Onu, önlerine yaklaştırdı, "Yemez misiniz?" dedi.
Alİ Bulaç
Derken onlara yaklaştırıp (ikram etti); "Yemez misiniz?" dedi.
Diyanet İşleri
Hemen ailesine giderek semiz bir buzağı getirmiş, onların önüne sürüp: "Yemez misiniz?" demişti.
Abdulbakî Gölpınarlı
Onların önüne koymuştu da yemez misiniz demişti.
Öztürk
Danayı misafirlerin önüne sürdü. "Yemez misiniz?" dedi.
Çeviriyazı
feḳarrabehû ileyhim ḳâle elâ te'külûn.
Diyanet Vakfı
Onların önüne koyup "Yemez misiniz?" demişti.
Elmalılı Hamdi Yazır
Onu önlerine sürerek: "Yemez misiniz?" dedi.
Suat Yıldırım
Onlara yemek getirmek için gizlice ailesinin yanına geçti ve semiz bir dana kebabı getirdi. Önlerine koyup “buyurmaz mısınız?” diye ikram etti. [11,69] {KM, Tekvin 18. bölüm}
Edip Yüksel
Onu onların önüne sürüp, "Yemez misiniz?" dedi.
: