أُولَٰئِكَ الَّذِينَ هَدَى اللَّهُ ۖ فَبِهُدَاهُمُ اقْتَدِهْ ۗ قُلْ لَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا ۖ إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرَىٰ لِلْعَالَمِينَ
Süleyman Ateş
İşte onlar, Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Onların yoluna uy ve de ki: "Ben ona karşılık sizden bir ücret istemiyorum. O, sadece alemlere bir öğüttür."
Alİ Bulaç
İşte Allah'ın hidayet verdikleri bunlardır; öyleyse sen de onların bu hidayetlerine uy. De ki: "Ben bunun için sizden bir ücret istemiyorum. O (Kur'an), alemlere bir 'öğüt ve hatırlatmadan' başkası değildir."
Diyanet İşleri
İşte bunlar Allah'ın doğru yola eriştirdikleridir, onların yoluna uy, "Sizden buna karşılık bir ücret istemem, bu sadece herkes için bir hatırlatmadır" de.
Abdulbakî Gölpınarlı
Onlar, Allah'ın doğru yola sevkettiği kimselerdir, sen de onların yoluna uy. De ki: Ben, yaptığıma karşılık sizden bir ücret istemiyorum, bu, ancak alemlere bir öğüt.
Öztürk
İşte böyleleri, Allah'ın yol gösterdiği kimselerdir. Sen de onların yolunu izle ve şöyle söyle: "Ben şu yaptığıma karşılık sizden bir ücret istemiyorum. O sadece âlemlere bir öğüttür."
Çeviriyazı
ülâike-lleẕîne hede-llâhü febihüdâhümu-ḳtedih. ḳul lâ es'elüküm `aleyhi ecrâ. in hüve illâ ẕikrâ lil`âlemîn.
Diyanet Vakfı
İşte o peygamberler Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların yoluna uy. De ki: Ben buna (peygamberlik görevime) karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu (Kur'an) alemler için ancak bir öğüttür.
Elmalılı Hamdi Yazır
Bunlar, Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Sen de onların hidayetine uy. De ki: "Ben ona karşılık sizden bir ücret istemiyorum. O, sadece bütün âlemlere bir öğüttür.
Suat Yıldırım
İşte onlar Allah'ın hidâyet verdiği kimselerdir. Sen de onların yolundan yürü ve de ki: “Ben risaleti tebliğden dolayı sizden bir ücret beklemiyorum. O, bütün milletler için bir öğütten, irşaddan ibarettir.
Edip Yüksel
Bunlar, ALLAH'ın doğru yola ulaştırdıklarıdır. Onların yoluna uy. De ki: "Ben buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu, sadece tüm halklara bir mesajdır."