وَقَاسَمَهُمَا إِنِّي لَكُمَا لَمِنَ النَّاصِحِينَ
Süleyman Ateş
Ve onlara: "Elbette ben size öğüt verenlerdenim." diye de yemin etti.
Alİ Bulaç
Ve: "Gerçekten ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti.
Diyanet İşleri
"Doğrusu ben size öğüt verenlerdenim" diye ikisine yemin etti.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve yemin ederek şüphe yok ki dedi, ben size öğüt verenlerdenim.
Öztürk
Ve onlara, "ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti.
Çeviriyazı
veḳâsemehümâ innî lekümâ lemine-nnâṣiḥîn.
Diyanet Vakfı
Ve onlara: Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim, diye yemin etti.
Elmalılı Hamdi Yazır
Ve onlara: "Elbette ben size öğüt verenlerdenim." diye de yemin etti.
Suat Yıldırım
Fakat şeytan onlara, gözlerinden gizlenmiş olan edep yerlerini açığa çıkarmak için vesvese verdi. Onlara şöyle telkinde bulundu: “Rabbinizin size bu ağacın meyvesini yasaklamasının tek sebebi, sizin meleklerden veya ölümsüz hayata kavuşanlardan olmanızı önlemektir” diyerek, kendisinin onların iyiliğini istediğine dair yemin üstüne yemin etti. [20,120]
Edip Yüksel
Kendilerine yemin de etti: "Ben size öğüt veriyorum."