فَمَا كَانَ دَعْوَاهُمْ إِذْ جَاءَهُمْ بَأْسُنَا إِلَّا أَنْ قَالُوا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ
Süleyman Ateş
Azabımız onlara geldiğinde "Biz gerçekten zalimlermişiz!" demelerinden başka yalvarıları kalmadı.
Alİ Bulaç
Zorlu azabımız onlara gelince yakarabildikleri: "Biz gerçekten zulme sapanlardandık" demelerinden başka olmadı.
Diyanet İşleri
Baskınımıza uğradıklarında, sözleri, "Gerçekten biz haksızdık" demekten ibaret kalmıştır.
Abdulbakî Gölpınarlı
Azabımız geldiği zaman ancak, biz zulmetmiştik diye niyaz edebildiler.
Öztürk
Azabımız onlara gelip çattığında, yaptıkları, şu çığlığı yükseltmekten başka bir şey olmamıştır: Biz gerçekten zalimlerdik.
Çeviriyazı
femâ kâne da`vâhüm iẕ câehüm be'sünâ illâ en ḳâlû innâ künnâ żâlimîn.
Diyanet Vakfı
Azabımız onlara geldiğinde çağırışları, "Biz gerçekten zalim kişilermişiz" demelerinden başka bir şey olmadı.
Elmalılı Hamdi Yazır
Azabımız onlara geldiğinde "Biz gerçekten zalimlermişiz!" demelerinden başka yalvarışları kalmadı.
Suat Yıldırım
Azabımız gelip çattığında da itiraf ve yalvarmaları: “Biz gerçekten zalim adamlarmışız!” demekten başka bir şey olmadı. [21,11-15]
Edip Yüksel
Kendilerine azabımız geldiği vakit, "Gerçekten bizler zalimler imişiz," demekten başka sözleri olmadı.