فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ
Süleyman Ateş
Derken o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Alİ Bulaç
Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
Diyanet İşleri
Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Derken, şiddetli bir depremle azaba uğradılar, yurtlarında diz çökmüş bir halde yüzükoyun kapanarak helak olup gittiler.
Öztürk
Bunun üzerine o şiddetli sarsıntı/o korkunç titreşim onları yakalayıverdi de öz yurtlarında yere çökmüş hale geldiler.
Çeviriyazı
feeḫaẕethümü-rracfetü feaṣbeḥû fî dârihim câŝimîn.
Diyanet Vakfı
Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar.
Elmalılı Hamdi Yazır
Derken o (müthiş) sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Suat Yıldırım
Derken şiddetli bir deprem onları kıskıvrak yakaladı ve derhal oldukları yerde çökekaldılar. [11,94; 26,189]
Edip Yüksel
Bunun üzerine onları bir sarsıntı yakaladı da evlerinde diz üstü çöküverdiler.
: