وَأَنَّا لَا نَدْرِي أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَنْ فِي الْأَرْضِ أَمْ أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا
Süleyman Ateş
Bilmiyoruz bununla yeryüzündekilere kötülük mü (yapılmak) istendi, yoksa Rabbleri onları doğruya mı iletmek diledi.
Alİ Bulaç
"Doğrusu bilmiyoruz; yeryüzünde olanlara bir kötülük mü istendi, yoksa Rableri kendileri için (doğruya iletici) bir hayır mı diledi?"
Diyanet İşleri
"Yeryüzünde olanlara kötülük mü murad edildi, yahut Rableri onlara bir iyilik mi dilemiştir, doğrusu biz bilemeyiz."
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve gerçekten de bilmiyoruz, yeryüzündekilere bir kötülük gelmesi mi isteniyor, yoksa Rabbleri, onlara doğru yolu buldurmayı mı diledi?
Öztürk
"Doğrusu, bilmiyoruz, yeryüzündeki şuurlulara şer mi istendi, yoksa Rableri onlar için doğru ve güzel olanı mı istemiştir."
Çeviriyazı
veennâ lâ nedrî eşerrun ürîde bimen fi-l'arḍi em erâde bihim rabbühüm raşedâ.
Diyanet Vakfı
Bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?
Elmalılı Hamdi Yazır
"Doğrusu biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?"
Suat Yıldırım
“Doğrusu, iyi anlayamadık: Yerde oturanlara fenalık mı irade edildi, yoksa Rab'leri onlar hakkında hayır ve hidâyet mi diledi, bilemiyoruz.”
Edip Yüksel
"Yerdekiler için bir kötülük mü planlanmıştır, yoksa Rab'leri onlar için bir iyilik mi dilemiştir, bilmiyoruz."
: