وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلَىٰ حُبِّهِ مِسْكِينًا وَيَتِيمًا وَأَسِيرًا
Süleyman Ateş
Yosula, yetime ve esire sevdikleri yemeği yedirirler:
Alİ Bulaç
Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler.
Diyanet İşleri
Onlar içleri çektiği halde, yiyeceği yoksula, öksüze ve esire yedirirler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve ona ihtiyaçları olduğu halde yemeklerini yoksula ve yetime ve tutsağa verirler, onları doyururlar.
Öztürk
Yoksula, yetime ve esire, yemeği severek yedirirler.
Çeviriyazı
veyuṭ`imûne-ṭṭa`âme `alâ ḥubbihî miskînev veyetîmev veesîrâ.
Diyanet Vakfı
Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Düşküne, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler.
Suat Yıldırım
Kendileri de ihtiyaç duydukları halde yiyeceklerini, sırf Allah'ın rızasına ermek için fakire, yetime ve esire ikram ederler.
Edip Yüksel
Yoksula, öksüze ve tutsağa sevdikleri yiyecekleri yedirirler.