تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ
Süleyman Ateş
Onları karanlık bürümüş (öylesine üzgün, öylesine dertli).
Alİ Bulaç
Bir karartı sarıp-kaplamıştır.
Diyanet İşleri
O gün birtakım yüzler de tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür.
Abdulbakî Gölpınarlı
Üstlerine bir karalıktır çöker.
Öztürk
Tozu-toprağı da bir is bürümüştür.
Çeviriyazı
terheḳuhâ ḳaterah.
Diyanet Vakfı
Hüzünden kapkara kesilmiştir.
Elmalılı Hamdi Yazır
Onları karanlık bürümüş,
Suat Yıldırım
Üstünü karanlık kaplamıştır.
Edip Yüksel
Karanlık bürümüştür.
: