وَمَا تَفَرَّقَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ إِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَةُ
Süleyman Ateş
Kitap verilmiş olanlar, ancak kendilerine açık kanıt geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Alİ Bulaç
Kitap Ehlinden olanlar, ancak kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra fırkalara ayrıldılar.
Diyanet İşleri
Ama, kendilerine kitap verilenler, onlara apaçık belge geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve ancak kendilerine apaçık kesin bir delil geldikten sonradır ki aykırılığa düştüler, kendilerine kitap verilmiş olanlar.
Öztürk
Kitap verilmiş olanlar, kendilerine beyyine/açık delil geldikten sonradır ki parçalanıp bölündüler.
Çeviriyazı
vemâ teferraḳa-lleẕîne ûtü-lkitâbe illâ mim ba`di mâ câethümü-lbeyyineh.
Diyanet Vakfı
Kendilerine kitap verilenler ancak o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Kitap ehli, ancak kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
Suat Yıldırım
Ehl-i kitap mensupları, o kesin delil gelinceye kadar bu konuda ihtilaf etmemişlerdi. [2,213-253; 3,19; 5,44-50; 10,93; 42,13-15]
Edip Yüksel
Gerçek şu ki, kendilerine kitap verilmiş olanlar, ancak onlara açık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.