وَقَالُوا لَنْ نُؤْمِنَ لَكَ حَتَّىٰ تَفْجُرَ لَنَا مِنَ الْأَرْضِ يَنْبُوعًا
Süleyman Ateş
Dediler ki: "Yerden bize bir göze fışkırtmadıkça sana inanmayız!"
Alİ Bulaç
Dediler ki: "Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız."
Diyanet İşleri
Şöyle söylediler: "Bize, yerden kaynaklar fışkırtmadıkça sana inanmayacağız",
Abdulbakî Gölpınarlı
Dediler ki: Bize yeryüzünden bir kaynak çıkarıp akıtmadıkça inanmayız sana.
Öztürk
Dediler ki: "Bizim için yerden bir pınar fışkırtmadığın sürece sana asla inanmayacağız!"
Çeviriyazı
veḳâlû len nü'mine leke ḥattâ tefcüra lenâ mine-l'arḍi yembû`â.
Diyanet Vakfı
Onlar: "Sen, dediler, bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız."
Elmalılı Hamdi Yazır
Kâfirler şöyle dediler: "Sen, bizim için yerden suyu kesilmeyen bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız."
Suat Yıldırım
Ve “Biz” dediler; “Sana asla inanmayacağız. Ta ki yerden bir pınar akıtasın.
Edip Yüksel
Dediler ki: "Yerden bize bir kaynak fışkırtmadıkça sana inanmayız."