إِنِّي أَنَا رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَ ۖ إِنَّكَ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًى
Süleyman Ateş
Ben, (evet) ben senin Rabbinim! Pabuçlarını çıkar. Çünkü sen, kutsal vadide, Tuva'dasın.
Alİ Bulaç
"Gerçekten Ben, Ben senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar; çünkü sen, kutsal vadi olan Tuva'dasın."
Diyanet İşleri
"Ben şüphesiz senin Rabbinim; ayağındakileri çıkar; çünkü sen, kutsal bir vadi olan Tuva'dasın."
Abdulbakî Gölpınarlı
Şüphe yok ki benim senin Rabbin, çıkar ayakkabılarını, kutlu vadidesin, Tuva'dasın sen.
Öztürk
"Benim ben, senin Rabbin! Hadi, pabuçlarını çıkar; sen kutsal vadide, Tuva'dasın."
Çeviriyazı
innî ene rabbüke faḫla` na`leyk. inneke bilvâdi-lmüḳaddesi ṭuvâ.
Diyanet Vakfı
Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen pabuçlarını çıkar! Çünkü sen kutsal vadi Tuva'dasın!
Elmalılı Hamdi Yazır
"Ben şüphesiz senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar, çünkü sen kutsal bir vadi olan Tuvâ'dasın."
Suat Yıldırım
“Haberin olsun: Senin Rabbin Benim!” denildi. “Çıkar pabuçlarını hemen! Çünkü kutsal vâdidesin sen! (Evet evet) Tûvâ'dasın sen!” [79,16] {KM, Çıkış 3,5}
Edip Yüksel
"Ben, evet Ben senin Rabbinim. Sandallarını çıkar. Çünkü sen kutsal vadide, Tuva'dasın."
: