قَالَ يَا هَارُونُ مَا مَنَعَكَ إِذْ رَأَيْتَهُمْ ضَلُّوا
Süleyman Ateş
(Musa) "Ey Harun, oların saptıklarını gördüğün zaman sana ne engel oldu (da önlemedin)? dedi.
Alİ Bulaç
(Musa da gelince:) "Ey Harun" demişti. "Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (Onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?"
Diyanet İşleri
Musa gelince: "Harun! Onların sapıttığını görünce seni benim yolumdan gitmekten alıkoyan nedir? Benim emrime karşı mı geldin?" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı
Musa, ey Harun dedi, bunların doğru yoldan saptıklarını görünce ne mani oldu da.
Öztürk
Mûsa dedi: "Ey Hârun, onların saptıklarını gördüğün zaman seni ne engelledi de,
Çeviriyazı
ḳâle yâ hârûnü mâ mene`ake iẕ raeytehüm ḍallû.
Diyanet Vakfı
(Musa, döndüğünde)Dedi: Ey Harun! bunların dalalete düştüklerini gördüğün vakit seni engelleğen ne oldu.
Elmalılı Hamdi Yazır
(Musa gelince kardeşine şöyle) dedi: "Ey Harun! bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit, seni engelleyen ne oldu?"
Suat Yıldırım
Mûsâ döndüğünde bu durumu bilmediğinden: “Harun!” dedi, “onların saptığını gördüğünde benim izimce gelmene ne mani oldu, yoksa emrime karşı mı geldin?” deyip onu sakalından tutarak çekmeye başladı. [7,142]
Edip Yüksel
Dedi ki, "Harun! Seni engelleyen neydi, onları saparken gördüğün zaman,"