لَا يَسْمَعُونَ حَسِيسَهَا ۖ وَهُمْ فِي مَا اشْتَهَتْ أَنْفُسُهُمْ خَالِدُونَ
Süleyman Ateş
Onun uğultusunu duymazlar. Ve canlarının çektiği (ni'metler) içinde ebedi kalırlar.
Alİ Bulaç
Onun uğultusunu bile duymazlar. Onlar nefislerinin arzuladığı (sayısız nimet) içinde ebedi kalıcıdırlar.
Diyanet İşleri
Cehennemin uğultusunu duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar.
Abdulbakî Gölpınarlı
Orasının en hafif bir sesini bilmezduymaz onlar ve canlarının dilediği, arzuladığı şeylerin içinde ebedidir onlar.
Öztürk
Onun uğultusunu duymazlar. Onlar, gönüllerinin istediği şeyler içinde sürekli yaşayacaklardır.
Çeviriyazı
lâ yesme`ûne ḥasîsehâ. vehüm fî me-ştehet enfüsühüm ḫâlidûn.
Diyanet Vakfı
Bunlar onun uğultusunu duymazlar; gönüllerinin dilediği nimetler içinde ebedi kalırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır
Bunlar onun (cehennemin) uğultusunu bile duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar.
Suat Yıldırım
Onlar cehennemin hışırtısını bile işitmeyecek, canlarının çektiği nimetler içinde ebedî kalacaklardır. [10,26; 55,60]
Edip Yüksel
Onun uğultusunu işitmezler. Canlarının istediği şeyler içinde ebedi kalırlar.