فَمَا زَالَتْ تِلْكَ دَعْوَاهُمْ حَتَّىٰ جَعَلْنَاهُمْ حَصِيدًا خَامِدِينَ
Süleyman Ateş
Bu mırıldanmaları sürüp giderken biz onları, biçilmiş (ekin gibi) yaptık, sönüp gittiler.
Alİ Bulaç
Onların bu yakınmaları, Biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı.
Diyanet İşleri
Biz onları biçilmiş ot ve bir yığın kül haline getirinceye kadar haykırmaları devam etti.
Abdulbakî Gölpınarlı
Onları kesilmiş bir ot, ateşi yanıp bitmiş bir kül yığını haline getirinciye dek sözleri, ancak budur işte.
Öztürk
Bu davaları sürüp giderken biz onları kökten biçiverdik, sönüp silindiler.
Çeviriyazı
femâ zâlet tilke da`vâhüm ḥattâ ce`alnâhüm ḥaṣîden ḫâmidîn.
Diyanet Vakfı
Biz kendilerini, kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu feryatları sürüp gider.
Elmalılı Hamdi Yazır
Biz, onları biçilmiş bir ekin ve bir yığın kül haline getirinceye kadar hep sözleri bu feryad olmuştur.
Suat Yıldırım
Bu feryatları sürüp gitti. Nihayet onları öyle yaptık ki biçildiler, sönüp kül oldular...
Edip Yüksel
Onları biçip tüketinceye kadar bu yalvarışlarını tekrarlayıp duracaklar.