وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَىٰ وَهَارُونَ الْفُرْقَانَ وَضِيَاءً وَذِكْرًا لِلْمُتَّقِينَ
Süleyman Ateş
Andolsun biz, Musa'ya ve Harun'a hak ve batılı ayırdeden ve korunanlar için bir ışık ve öğüt olan Kitabı verdik.
Alİ Bulaç
Andolsun, Biz Musa'ya ve Harun'a, takva sahipleri için bir aydınlık ve bir öğüt (zikir) olarak, hak ile batılı birbirinden ayıran (furkan)ı verdik.
Diyanet İşleri
And olsun ki, Musa ve Harun'a eğriyi doğrudan ayıran Kitap'ı sakınanlar için ışık ve öğüt olarak verdik.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve andolsun ki Musa'ya ve Harun'a, hakkı batıldan ayıran ve çekinenlere ışık ve öğüt olan kitabı verdik.
Öztürk
Yemin olsun, biz, Mûsa'ya ve Hârun'a hak ile bâtılı ayıran, korunanlar için bir ışık ve öğüt olan furkanı verdik.
Çeviriyazı
veleḳad âteynâ mûsâ vehârûne-lfürḳâne veḍiyâev veẕikral lilmütteḳîn.
Diyanet Vakfı
Andolsun biz, Musa ve Harun'a, takva sahipleri için bir ışık, bir öğüt ve Furkan'ı verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır
Yemin olsun ki, Musa ve Harun'a eğriyi doğrudan ayıran kitabı, takva sahibleri için bir ışık ve öğüt olarak verdik.
Suat Yıldırım
Biz, Mûsâ ile Harun'a, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir ışık ve öğüt olan Furkan’ı (hakkı batıldan ayıran kitabı) verdik.
Edip Yüksel
Musa'ya ve Harun'a Yasalar Kitabını, erdemliler için bir ışığı, bir mesajı verdik.