قَالُوا حَرِّقُوهُ وَانْصُرُوا آلِهَتَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ فَاعِلِينَ
Süleyman Ateş
Dediler: "Onu yakın, tanrılarınıza yardım edin, eğer bir iş yapacaksanız."
Alİ Bulaç
Dediler ki: "Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun."
Diyanet İşleri
Onlar: "Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Bir şey yapacaksanız dediler, yakın onu da mabutlarınıza yardım edin.
Öztürk
Dediler: "Yakın bunu! Eğer birşey yapacak kişilerseniz, ilahlarınıza yardım edin."
Çeviriyazı
ḳâlû ḥarriḳûhü venṣurû âliheteküm in küntüm fâ`ilîn.
Diyanet Vakfı
(Bir kısmı:) Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Onlar: "Bir şey yapacaksanız, şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin" dediler.
Suat Yıldırım
“Eğer yapacağınız bir şey varsa, dediler, o da bunu yakmaktır. Böyle yapın da tanrılarınıza sahip çıkın!” [29,24]
Edip Yüksel
"Bir şey yapacaksanız onu yakın da tanrılarınızı destekleyin," dediler.
: